Camiler biz müslümanlar için, dua ve ibadetlerin Allah’a topluca arzedildiği, gönüllerin yıkandığı, elem ve sevinçlerin paylaşıldığı kutsal mekanlardır.Camiler, bilmediklerimizi öğrendiğimiz, ilim ve irfanımızı yükselttiğimiz bilgi ve irfan yuvalarımızdır.Camiler, dargınların barıştığı, kan davalarının unutulduğu, şerlerin def edildiği, öksüz ve yetimlerin sevindirildiği, açların doyurulduğu, fakirlerin giydirildiği ve hatta hastaların tedavi ettirildiği iyilik, şefkat ve yardım istasyonlarıdır.Camiler, şifa ve huzur evlerimiz, gerçek mutluluğu bulabildiğimiz manevi sığınaklardır.
Camiler, vatan sevgisinin ve milli bütünlüğün telkin edildiği, şehitlik ve gazilik ruhunun beslendiği, çalışma azminin işlendiği, güzel ahlakın telkin edildiği dini ve milli kültür kaynaklarımızdır.
Caminin önemi, cuma hutbelerinin başında okunan ayet-i kerime’de ne güzel ifade ediliyor:
“Allah’ın mescidlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namaz kılan, zekat veren ve yalnız Allah’tan korkan kimseler onarır. İşte onlar doğru yolda bulunanlardan olabilirler.”